Bugün sensiz, sensizliğe uyandım..
Kayalara çarpan dalgalar misali..
İçimde fırtınalar koptu.
Sensizliği hak etmemiştim!
Ne nefes almayı, ne de yaşamayı..
Sensiz sensizliği yaşarken, içimde hep SEN vardın!
Bu nasıl sensizlik?!
Şimdi sensiz "sensizliğimi" noktalıyorum...
Gidiyorum....
Zor olsada başarmak için uğraşıyorum.. Kendimde büyük azim görüyorum. Bundan olsa gerek.. Kendime güvenmesem, bırakamazdım seni, oysaki.. Ama artık çok geç.. Sensizliğe her sabah uyanışımda, sanki sensizliğin rüyasında.. Her sabah uyandığında, ayrı bir rüyada...
Biliyorum.. İmkansızdın sen! Anlamalıymışım önceden.. Yanılmışım bakışlara, oysaki....
Bitti işte bir gün daha..
Ayrılık vakti geldi çattı.
Gidiyorum işte, yokluğuna..
Elveda....
Zordur elvedalar.. Basit gibi görünen, zor bir denklem.. Çözülmesi zor bir soru.. Çözmeye çalışan iki şahıs.. Ve yine sonuç vermeyen formüller... Sırf bunlardan usandığım için gidiyorum(!) Belki başka bir yerde, başka bir zamanla ve başka bir kişiyle çözmek umuduyla gidiyorum.. Sana yakışan vedalar bırakıp gidiyorum..
Sonu geldi yine işte..
Sen zaten bilmesen de..
Çölümdeki suyum da kurudu.
Bana artık "elveda"lar yakışır oldu...
Bazen kolay gibi göründüm ben sana.. Aslında öyleydim.. Herşeye, herkese hayır diyebilirdim ama bir sana lafımı geçiremezdim. Acizliğimden! Yoksulluğumdan! Kimsesizliğimden!
Ama artık herşeyin farkındayım.. Bilerek, isteyerek kalbini gömüyorum.. Yaşamda ve ölümde, hastalıkta ve sağlıkta, herşeyi bilerek ;
Gidiyorum....
Gözünaydın... Artık YOK'um..