Machu Picchu - Peru
Machu Picchu (1460-1470) Machu Picchu, Peru Inka İmparatoru Pachacutec 15. yüzyılda Manchu Picchu (“Eski Dağ”) olarak bilinen dağda bulutlar içinde bir şehir inşa ettirmiştir. Bu muhteşem yerleşim merkezi And platosundan başlayarak balta girmemiş Amazon ormanlarının Urubamba Nehrine kadar uzanmaktadır. İnkalar tarafından çiçek hastalığı salgınından dolayı terkedilmiştir. İspanyolların İnka İmparatorluğunu ele geçirmelerinden sonra şehir üç yüz yıl boyunca “kayıp” olarak kalmış ve 1911 yılında Hiram Bingham tarafından tekrar bulunmuştur.
Kurtarıcı İsa Heykeli - Brezilya
Kurtarıcı İsa Heykeli (1931) Rio de Janeiro, Brezilya Bu İsa heykeli 38 metre yüksekliğindedir ve Rio de Janeiro şehrine tepeden bakan Corcovado Tepesinin üzerine yerleştirilmiştir. Brezilyalı Heito da Silva Costa tarafından tasarlanan ve Fransız heykeltıraş Paul Landowski tarafından gerçekleştirilen bu anıt dünyanın en çok tanınan anıtlarından biridir. Heykelin yapımı beş yıl sürmüştür ve Ekim 1931’de açılışı yapılmıştır. Ziyaretçileri kollarını açarak karşılayan heykel şehrin ve Brezilya halkının sıcaklığının sembolü haline gelmiştir.
Neuschwanstein Şatosu - Almanya
Neuschwanstein Şatosu (1869 -1884) Schwangau, Almanya Neuschwanstein Şatosu şato ve kalelerin stratejik olarak gerekli olmadığı bir devirde inşa edilmiştir. Bunun yerine, sadece bir fantezi olarak tasarlanmıştır – dağlar ve göllere tamamen uygun olarak düzenlenmiş kule ve surların harikulade ve romantik bir tasarımı. Birçok değişik mimari sitili ve ince elişçiliğini barındıran eser, büyüklerin olduğu kadar çocukların da nesiller boyunca ilham kaynağı olmuştur.
Petra - Ürdün
Petra (M.Ö. 9 – M.S. 40) Petra, Ürdün Arab Çölünün bir ucunda bulunan Petra, Kral IV. Aretas’ın (M.Ö. 9 M.S. 40) imparatorluğu Nabataean’ın muhteşem başkenti idi. Su teknolojisi konusunda uzman olan Nabateanslılar şehirlerini büyük su kanalları ve su hazneleriyle donatmışlardır. Greko-Roman örneklerine uygun olarak tasarlanmış bir amfiteatr 4000 kişiyi ağırlayacak kapasitededir. Bugün Petra’nın Mezar Sarayı, 42 metrelik Helen sitili El-Deir Manastırının tapınak duvarıyla Orta Doğu kültürünün göz kamaştıran bir örneğidir.
Mısır Piramitleri - Mısır
Giza Piramitleri (M.Ö. 2600 - 2500), Mısır En eski ve tek ayakta duran Eski Harika olan Giza Piramitleri sanat ve tasarımda bugüne kadar eşi olmayan mükemmelliğin kanıtlarıdır. Hanedanlarına aynı zamanda tanrılarına hizmet etmek isteyen planlamacılar ve mühendisler tarafından yapılmışlardır. O devirlerde felsefe yoktur ve yaratma hiç bir sorgulamaya tabi değildir. Piramitler sonsuza kadar kalmak üzere yapılmış kusursuz yapıtlardır.
Coliseum - Roma
Roma Coliseum’u (M.S. 70 - 82) Roma, İtalya Roma şehrinin merkezinde bulunan bu muhteşem amfiteatr başarılı lejyonerlerin ve Roma İmparatorluğunun onuruna inşa edilmiştir. Dizayn tasarımı bugün dahi geçerli olan bir anıttır ve yapılışından 2000 yıl sonra modern stadyumlar Coliseum’un orijinal tasarımından etkilenmektedirler. Bugün, filmler ve tarih kitapları vasıtasıyla bu arenada seyircilerin beğenisine sunulan acımasız dövüşler ve oyunlar hakkında daha fazla bilgi sahibiyiz.
Çin Seddi - Çin
Çin Seddi (M.Ö 220 ve M.S. 1368 - 1644) Çin Büyük Çin Seddi mevcut surları birleştirilmiş bir savunma sistemi şeklinde birbirine bağlamak ve Çin’i Moğol saldırılarından korumaya için yapılmıştır. İnsan eliyle bugüne dek yapılmış en büyük ve uzaydan görülebilen tek abidedir. Bu anıtın yapımında binlerce kişi hayatını kaybetmiş olmalıdır.
Kremlin ve Kızıl Meydan - Moskova
Kremlin ve Kızıl Meydan (1156 - 1850) Moskova, Rusya I.Ivan’ın malikânesi olarak inşa edilen Kremlin sarayı 1917 Rus İhtilaline kadar Rus Çarlarının resmi sarayıdır. Halen bugün Başkanın çalışma ofisi olarak kullanılmaktadır. Kremlin Sarayının önü Kızıl Meydan’dır – birçok kişinin 1 Mayıs gösterileriyle bağdaştırdığı etkileyici ve muhteşem bir meydan. Meydanda ayrıca 1550 yıllarında Korkunç Ivan’ın Kazan Moğol kalesini ele geçirmesinin onuruna yapılan St Basil Kilisesi de bulunmaktadır.
La Digue - Seyşeller
Zümrüt yeşili bir deniz, şeker beyazı kumsallar ve denizin şekillendirdiği, hayalgücünü tetikleyen dev granit kayalıklar... Bu, Seyşeller’in kartpostallarda en fazla rastlanan görüntülerinden ve çoğu da La Digue Adası’nın, Anse Source D’Argent plajında çekilmiştir. Dünyaca ünlü bu plaj, kuşkusuz Seyşeller’e gelen turistlerin La Digue’e uğramadan edememelerinin nedeni. Seyşeller’in dördüncü büyük adası La Digue, büyük adaların içinde en güzeli. Ulaşımın bisiklet ve öküz arabasıyla sağlandığı ada, huzurlu ritmi, çoğu asfaltlanmamış yolları, patikaları, geleneksel yaşamı ve mimarisiyle, zamanın durduğu izlenimini veriyor ve adada geçirdiğiniz her an buradan ayrılmanızı güçleştiriyor. Ada, yan gelip yatılacak, keyfi çıkarılacak bir yer. Ancak yine de otelinizin vereceği ya da kiralayacağınız bisikletlerle La Digue’i keşfetmelisiniz.Anse Source D’Argent plajına akşamüstü gidin; böylece hem kalabalığı atlatır hem de en güzel ışıkta, her biri bir sanat eserini andıran kayalıklara karşı yüzebilirsiniz. Palmiye yapraklarından şapka yapıp satan adalıya burada rastlayacaksınız. Plaja giden yol üzerinde, L’Union Estate (Hindistancevizi çiftliği) var.