Not alma aktif katılımı sağlar. Böylece uyanık kalmak, dikkati öğrenilen malzeme üzerinde yoğunlaştırmak mümkün olur.
- Not alma ve alınan notları yeniden düzenleme, öğrenmenin düşmanı olan unutmayı azaltır. İyi bir dinleyici olmanın temel kuralı iyi not tutmak, iyi not tutmanın yolu da iyi bir dinleyici olmaktır.
İyi bir dinleyici olmak için ön şartlar;
- Bir önceki dersin notlarını gözden geçirmek ve derslere düzenli olarak devam etmektir.
- Dersi derste öğrenmek, boş zaman etkinliklerine zaman ve imkan sağlar.
- İyi not tutmanın ön şartları, iyi not almaya uygun malzemeyle sınıfa gelmek ve kısaltmalar kullanmaktır.
- Notların yeniden yazılması zaman kaybı değildir. Bu işlem bilginin hafızada pekişmesi açısından yararlıdır ve unutmayı engeller.
- Okumanın %20’si okuyup sonra dinlemenin %40’ı, okunup dinlendikten sonra yazılanın %60’ı hatırda kalır.
- Dinlenilenden not alırken dinleme etkin olmalı, anlaşılmayan her nokta öğretmene sorulmalı ve ancak konu öğrenildikten sonra akılda kalanlar nota yazılmalıdır. "Duymak" ve "Dinlemek" farklı şeylerdir. Dinlemek, duyulanı anlamak ve korumaktır.
- Dersi dinleyerek öğrenen öğrenci öğrendiklerini evde daha az bir çalışma ile pekiştirebilir. Derste dinlemeden evde öğrenmeye çalışmak boşa zaman harcamaktır.
- Etkin dinleme aynı tür bilgilerin muhakemesini ve dinlenilen konuların eleştirilebilmesini kolaylaştırır.
- Etkin dinleme, öğrenciye konunun ana düşüncesini ve öteki önemli yanlarını yakalama olanağı verir.
- Dersi etkin bir dinleyici olarak, derste sorular sorarak fikirler üreterek anladığınız veya anlamadığınız, yüz ifadelerinizle belli ederek dinleyin.
Öğrenme ve Öğrendiklerini Saklama
- Çalışmadan en iyi verimi alabilmek için öğrenme seanslarını 30-40 dakikalık bölümlere ayırmak gerekir. 30-40 dakika çalıştıktan sonra 10 dakikalık bir tekrar yapılması gerekir.
- Her çalışma seansından sonra 10 dakikalık dinlenme arası vermek gerekir. Bu dinlenme aralığında beden gevşer, zihin öğrendiklerini sağlamlaştırır, bu hatırlamayı kolaylaştırır.
- Problem çözerken, çözüme ulaşıncaya kadar mümkünse ara vermeyiniz.
- Uzun bir listeyi çalışmak yerine, listeyi daha küçük parçalara bölerek öğrenmek daha kolaydır.
- Çalışırken zihninizi meşgul eden şeyleri dinlenme aralarında yapınız, "Televizyondan uzak durun."
Öğrendiğiniz bir bilgi önce "kısa süreli hafıza" ya yerleşir. Bu bilgiler hemen unutulur. İlk kez çevirdiğiniz bir telefon numarasını düşünün meşgul sesi aldığınızda tekrar aramak istediğinizde telefon rehberine tekrar bakmak zorunda kaldığınızı hatırlayın. Kısa süreli hafızaya gelen bilgilerin uzun süreli hafızaya kaydedilmesi için mutlaka tekrarların yapılması gerekir. Tekrarlanmayan ve sınanmayan bilgiler takma organlara benzer, onları dilediğimiz gibi kullanmakta ve hatırlamakta güçlük çekeriz.
- Unutma, öğrenmenin düşmanıdır. İnsan öğrendiklerinin yarısını öğrenmeden sonraki ilk 20 dakikada unutur. İlk 24 saat içinde de yaklaşık %70’ini unutur.
- Unutmayı azaltan (engelleyen) temel etkinlik tekrarlar yapmaktır. Sistemli tekrarların en önemli özelliği öğrenme, düşünme ve hatırlama konusunda birikim sağlayıcı etkisidir. Düzenli tekrar yapmayan bir öğrenci harcadığı gayreti ve zamanı ziyan eder ve kendini zora sokar.
Düzenli tekrarlar yapanlar çalışırken hafızasındaki geniş bilgi birikimi sayesinde yeni bilgileri çok daha kolay özümler. Bu tepeden yuvarlanan kar topuna benzer, aşağı yuvarlandıkça büyür, büyüdükçe artan kütlesi ile hızı artar.
NASIL TEKRAR ETMELİSİNİZ?
- İlk Tekrar : 30-40 dakikalık bir öğrenme seansı sonunda yapılmalı ve 10 dakika sürmelidir. Bu öğrenilen bilginin 24 saat hatırlanmasını sağlar.
- İkinci Tekrar : 5-10 dakikalık süre ile yapılacak bu tekrar, öğrenmeden 24 saat sonra yapılmalıdır. Bu kısa çalışma bilgilerin bir hafta süreyle hatırlanmasını sağlar.
- Üçüncü Tekrar : Öğrenmeden sonraki birinci haftanın sonunda yapılır. Bu tekrar bilgilerin bir ay süreyle hatırlanmasını sağlar.
- Dördüncü Tekrar : Öğrenmeden yaklaşık bir ay sonra yapılır. Bu tekrar bilginin çok daha uzun süre sağlıklı olarak hatırlanmasını sağlar.
- Öğrenme üzerinde en az bozucu etki yapan etkinlik uykudur. Bu nedenle yatmadan önce 15-20 dakika özgün çalışılan konular tekrar edilir ve sabahleyin bu konular 15-20 dakikalık bir süre ile tekrar edilirse; çalışılan konunun uzun süre hatırlanabilmesi için önemli bir avantaj sağlanmış olur.
BİR BİLGİNİN HATIRLANMASINI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN
- Gerekli gereksiz her şeyi öğrenmek yerine yalnızca gerekli olanlar öğrenilmelidir. Bunun için dershanedeki derslerinize düzenli devam ediniz, öğretmeninizin önemli gördüklerine daha fazla önem veriniz.
- Öğrenme amaçlı olmalıdır.
- Öğrenmeye karşı istek duyulmalıdır.
- Öğrenmede somut olanların soyut olanlara göre daha kolay öğrenildiği unutulmamalıdır. Öğrendiğiniz bir ilkeyi, formülü dershane yayınlarındaki soruların çözümünde kullanarak somutlaştırın.
- Öğrendikleriniz arasında bağlantılar kurunuz. Birbiriyle ilişkili konular belleğe daha kolay aktarılır ve hatırlanır.
- Öğrenirken kavramları, formülleri kodlandırın. Örneğin kimyadaki P·V=N·R·T gibi bir formülü (Paran Varmı=eNRayT) arkadaşınıza ait 2397849 gibi bir telefon numarasını 239 Yenikent’in bölge kodu, 78 doğum yılım, 49 içinde bulunduğumuz yılın tersi gibi kodlayarak öğrenirsek daha geç unuturuz.
- Sözcük kural, tanım formül vb.lerini ezberlemede kart yöntemi kullanın. Bunları küçük kartlara yazarak boş kaldığınız her fırsatta çıkarıp okuyun.
- Konular bütün-parça-bütün tekniğiyle öğrenilmelidir. Önce konunun bütünü okunmalı (çalışılmalı) sonra konuyu yine bir bütün olarak algılamalı ve eksiklerin giderilmesi için bu eksik noktalara yeniden çalışılmalıdır.
- Anlamı yada niteliği bilinmeden; hiçbir yasa, kural, ilke vb. asla ezberlenmemelidir.
- Üniversite giriş sınavlarındaki bazı sorular bilgi temellidir. Bu da öğrenilen bilgilerin değişik zamanlarda farklı bilgilerle birleştirilip kullanılmasını zorunlu kılar. Bir konu ile ilgili temel kavram ve ilkeleri bilmiyorsanız, daha karmaşık konuları anlamanız mümkün değildir. Bilgi eksikliğinizi hemen gideriniz. Dershanedeki öğretmenlerinizden ve idareden yardım isteyiniz.
- Dershane yayınlarını düzenli izleyiniz, size verilen her testi dikkatli bir şekilde çözünüz. Aylık ve haftalık yapılan her sınav bir eleme, bir seçme sınavı değil bir deneme (sınama) sınavıdır. Her soru size yeni bir bilgiyi öğretmeyi hedefler. Bu dershane öğretiminin bir parçasıdır.
- "Bu dersi anlamıyorum." deyip bir kenara atmak hiçbir zaman yapmamanız gereken bir davranıştır.
"Bu sınavda başarılı olabilecek miyim?"
"Ya başaramazsam, annemin babamın yüzüne nasıl bakacağım?"
"Bu iş olmayacak galiba"
"Arkadaşlarım benden çok çalıştı, ben tam hazırlanamadım."
"Çalışacak bunca konu var, hiç zaman kalmadı."
"Mahvoldum, hapı yuttum"
Bunlar ve benzer düşünceler önemli bir sınava hazırlanan her öğrencinin zihnini meşgul eder. Ancak bu noktada kendimize şu soruları sormamız gerekir.
"Bu düşünceler çalışmamı kolaylaştırıyor mu?"
"Bu düşünceler amacıma hizmet ediyor mu?"
"Bu düşünceler bana yardımcı oluyor mu?"
Bu sorulara verilecek cevap HAYIR olduğuna göre yapılacak olan bunlardan uzaklaşıp çalışmaya yönelmektir.
OLUMSUZ DÜŞÜNCELERDEN UZAKLAŞMAK İÇİN
- Sınav için olumlu düşünün. Sınavı bir ÖLÜM-KALIM savaşı haline getirmeyin. Sınav sonucunda başarısız olabileceğiniz düşüncesi, sizlere birey olarak değersiz, hiçbir işe yaramayan akılsız bir kişi olacağınız yargısını getirmesin. Başarılı olmanın tek ve son amacınız ve seçeneğiniz olmadığı kendinize kabul ettirin. Gerçek olan da budur.
- Kendinize, kendi değeriniz altında değer biçmeyin. Geçmişteki başarısızlıklarınızı değil, başarılarınızı düşünün. Kendinize ilişkin olumsuz düşünceler ellerinizi ayaklarınızı bağlar sizi güçsüz bırakır.
- Başarısızlıklarınızın nedenini araştırın, bulup gidermeye çalışın. Aynı nedenlerin yeni başarısızlıklara neden olmasına izin vermeyin.
- Sınav başarınızla kişilik değerinizi eş görmeyiniz. Sınavlarda uygulanan testler kişilik testleri değil, bilgi ve başarı testleridir. - "Sınavı kazanmalıyım" veya "mutlaka başarmalıyım.", "şu okula girmeliyim" gibi "….meliyim , ….malıyım" şeklindeki ifadeler istek olmaktan çıkıp yasa haline gelir. Yasalar kesindir uyulmamasının bedeli ağırdır. "Sınavı kazanmak istiyorum.", "Başaracağım." , "Şu okula gireceğim." Gibi ifadeler daha gerçekçidir. İsteğinizin bir tercih olduğunu unutmayın.
- Sınavı kazanmak için şansınız çok yüksek olsa bile, kendinize bir başka alternatif düşünün. Biz sizin birinci tercihinizi gerçekleştirmenizi diliyoruz ve bu metni bu amaçla yazıyoruz. Ancak ikinci amacınıza yönelmek zorunda kalmanız dünyanın sonu değildir. Eğer bu düşünceyi içinize sindirebilirseniz gayretiniz ve çalışma isteğiniz azalmayacak, ancak elinizi kolunuzu bağlayacak şiddetteki SINAV STRESİNDEN kurtulmuş olacaksınız
__________________
T@Hs!n